Bu yazıda amacım içinde bulunduğunuz sistemi sorgulamak değil, zaten ne sosyolojik ne de felsefi bir analiz haddim değildir. Çalışma hayatında çeşitli zorluklarla (doğrudan işin yapılışıyla ilgili olmayan zorluklar) karşılaşan kişilerin düşünme yoluyla önlerini aydınlatmaya çalışacağım.

          Orhan Veli’den “Şair burada ne demek istemiş?” diye değil ama konuya giriş amacıyla bir şiirle başlayalım diyorum.

ZİLLİ ŞİİR

Biz memurlar

Saat dokuzda, saat on ikide, saat beşte

Biz bizeyizdir caddelerde,

Böyle yazmış yazımızı Ulu Tanrı

Ya paydos zilini bekleriz,

Ya ay başını.

          Çalışıyoruz, sıkılıyoruz, sonra bir sürü tatsız olaylara tanık oluyoruz çevremizde ve daha da sıkılıyoruz. Sonra kendimize soruyoruz, “Ben neden çalışıyorum?” Ardından süratle yanıtı yapıştırıyoruz tabii: Ekmek parası için, para kazanmak için ve bunun benzeri söylemler. Gerçekten para için mi çalışıyoruz? “Bu ne biçim soru şimdi?” deyip hemen kızmayın lütfen. Dedim ya düşüncelerimizin yolunu biraz yoklayalım. Denkleme biraz farklı taraftan bakmak da mümkün. Bunun birinci adımı olarak aldığımız ücretin (para demeyelim, kibar olsun) emeğimizin karşılığı olduğunu okuyabiliriz. Yani para için çalışmıyoruz. Çalışarak fayda ürettiğimiz sürece bize ücret ödüyorlar. Bu işverenin tarafı. İşverenimizi seçmek tabii karşılıklı anlaşmayla başlıyor. Diğer yandan, yani bizim açımızdan bakınca başka bir unsur görebilir miyiz para ve emek dışında acaba? Bu da ne ürettiğimizi anlamak ve sağladığımız faydayı bilmek olmasın? Bu konuda yapılan araştırmalardan bir tanesine bakalım. Dan Ariely, üniversite öğrencileriyle (MIT) yapmış olduğu deneylerde, elle tutulan sonuçlar elde edilen ve anlamlı bir çıktısı olan çalışmaların sonucunda, deneklerin daha çok ürettiğini ve daha motive çalıştığını kanıtlıyor. (Akıldışı Ama Öngörülebilir, Akıldışının Mantığı adlı eserlerde ve bu ve benzeri deneyler ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır.) Kitaplarda anlatılan Lego tamamlama deneyi örneğinde olduğu gibi yaptıkları ürünler yok edilirse denekler ne kadar para verirseniz verin daha fazla üretmiyorlar. Bu kapsamlı deneyleri burada özetlemek değil amacım. Yalnız insan davranışlarının ardında yatan konuların bilimsel deneylerle araştırıldığını belirtmek istiyorum. Yine bir araştırmada basit ve tekdüze işlerin verilen cesaretlendirme desteğiyle (para) artan bir üretkenlik sağlandığı ancak yaratıcılık gerektiren işlerde paranın ters teptiği kanıtlanıyor. (Daniel Pink, Puzzle of motivation, TED CONFERENCES). Hele performans ve ödül arasındaki ilişkiye burada girmeyelim; ters teptiği birçok araştırmada açıkça görülüyor.

          Gelin bir de sizi 200 yıl önceye götüreyim. Bakın Gogol bir tarla sahibinin ağzından çalışmayı nasıl dile getiriyor:

          Çalışma ruhumu şenlendirir benim. Bütün bu koşuşturmaların ne amaçla olduğunu, çevremde nelerin nasıl değiştiğini, çoğaldığını, arttığını büyüdüğünü, sonuçta da yepyeni kazançlar olarak döndüğünü gördüğümde keyfime ölçü yoktur. Bunun ne büyük bir kıvanç olduğunu anlatmaya gücüm yetmez. Gelirimizi artırdığımızda elde edilen mutluluk, para kazandığınız için değil (çünkü sonuçta para yalnızca paradır) bütün bunların sizin elinizden çıktığında bütün bunlara sizin sebep olduğunuzu, bütün bunları bir büyücü gibi sizin yarattığınızı, her yana iyilik, bolluk, bereket yağdırdığınızı bilmekten kaynaklanan bir mutluluktur. Söyleyin bana böylesi bir hazzı başka nerede bulabilirsiniz?

(Gogol , Ölü Canlar)

          Siz de tarlada çalışan bir kişi gibi yaptığınız işi düşünün, ürettiklerinizi, sağladığınız faydaları, yarattığınız değişimleri düşünün. Bunları düşünürseniz çalışmaktan haz alırsınız. Düşünmezseniz akşam saat beşi ve ayın son gününü iple çekersiniz ki bunlar sizi çıkmaz sokağa sürükler.

          Eğer yöneticilik yapıyor ve elemanlar aracılığıyla iş sonuçları elde ediyorsanız, çalışanlarınızın ürettiklerini takdir edin ve onlara değer verdiğinizi gösterin. O zaman hem siz haz duyarsınız hem onlar yaptıkları işin bir manası olduğunu anlar ve daha motive çalışır. Yapmazsanız mutsuz çalışanları motive etmeye beyhude uğraşırsınız.

          Eğer yönetici değilseniz ve yönetici olmak istiyorsanız, bugün düşünce şeklinizi değiştirin ki gelecekte siz de bugün beğenmediğiniz yöneticiler gibi davranmayın ve çalışanlarının niçin çalıştıklarını onlara anlatabilin.

Paylaş